Mu’tezileler Meânî Sıfatları Kabul Eder mi? Bu Hususta Ehl-i Sünnetin Görüşü Nedir?

Mu’tezileler meânî sıfatları kabul etmezler. Bu hususu şöyle değerlendirirler: Meânî sıfatlar ya hadistir ya da kadimdir. Hadis olsa hadis olan bir şey Allah-u Teâlâ’nın zâtı ile kaim olacağından küfür olacaktır. Allah-u Teâlâ’nın zâtının aynısı olup kadim olduğu düşünülürse de küfür olacaktır. Nasıl ki cömert olan Ahmet’e cömertlik diyemediğimiz gibi sıfatlarla zâtı da aynı tutamayız. Ayrıca kudret gibi meânî sıfatları Allah’ın (celle celâluhû) zâtı olmaksızın kadim tutarsak, şüphe yok ki üç ilahın üçüncüsüdür diyen Hristiyanlar kâfir olurken, Allah-u Teâlâ’nın zâtı ile diğer yedi meânî sıfatlarının da ayrı ayrı kadim tutulması Hiristiyanlardan farksız bir şekilde küfre düçar olmaktır. Ehl-i Sünnet ise bu hususta meânî sıfatları kabul eder ve kadim olduğunu söyler. Ancak bu sıfatlar ne Allah’ın (celle celâluhû) zâtıdır ne de zâtından bağımsızdır. Bunlar Allah’ın (celle celâluhû) zâtı ile kaim, kadim sıfatlardır. Burada zât bir tanedir diğer kadimler onun özellikleridir. Dolayısıyla birden çok kadim anlaşılmayacak ve hadis olduğu da düşünülmeyecektir. Ancak bu sıfatlar Allah’ın (celle celâluhû) zâtının dışında her biri ayrı bir zât olarak düşünülürse o zaman ilahların çokluğu anlaşılacağından küfre düşürülür